08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Bunun yüzünde de ‘rabbi yessir’ gördü! Meral Akşener, PKK ve FETÖ destekçisi Alparslan Kuytul’a sahip çıktı

Adana’da bir işadamını kaçırdıkları gerekçesiyle tutuklu olan sekiz üyesinin serbest bırakılması için yasadışı yürüyüş düzenleyen Furkan Vakfı‘nın savunucuları arasına İYİ Parti Genel Başkanı meral Akşener de katıldı. Konuyla ilgili değerlendirme yapan Akşener, “Başörtülü kadınlarımızın hukuku AK Parti’ye oy verdikleri sürece kutsalmış, yani oyunu basarsan baş tacısın itiraz edersen copu yersinmiş. Dindar kadınlarımızın omuzlarında iktidara gelip o kadınları coplatarak iktidardan çekip gitmek, şu ironiye bakar mısınız. Gerçekten ibretlik.” ifadelerini kullandı. PKK DESTEKÇİLERİNİ SAVUNDU 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi için “Hayırlı olsun” diyen Kuytul, Mehmetçiğin terör örgütü PKK’ya düzenlediği operasyonlara da karşı çıkmıştı. Alpaslan Kuytul ve Furkan Vakfı üyeleri, sosyal medyada “Türk ordusunun Afrin’de katliam yaptığı” propagandasına katılmış, Mehmetçiğe karalama kampanyası başlatmıştı. İYİ Parti lideri Akşener’in PKK’yı savunan örgüte verdiği destek milliyetçi camiada şok etkisi yarattı. https://twitter.com/medyaadami/status/1505858553743085569?s=21

2 yıl önce

Meral Akşener, erken emekli olabilmek için eşini yasa önünde suçlu duruma düşürmüş…

Videoda Kanal D muhabiri Burak Ersemiz o fırını bulmaya gidiyor ancak simit fırını kapanmış, yerine başka bir mağaza açılmış. O mağazanın sahibi de eski fırının sahibi Meral Akşener’in eşi Tuncer Akşener olduğu anlatılıyor. Meral Akşener, dilekçesinde sigortasız 6 yıl çalıştığını ifade ediyor ve eşi Tuncer Akşener de eşini sigortasız çalıştırdığını kabul ediyor. Dilekçede sigortasız çalıştığını beyan eden Meral Akşener, devlete borçlanmak istiyor. Böyle durumlarda işverenin beyanı geçerli olduğu için Tuncer Akşener de eşinin yanında sigortasız çalıştığını beyan ederek erken emeklilik işlemini gerçekleştiriyor. EŞİNİ SUÇLU DURUMA DÜŞÜRDÜ Fakat Akşener, fırın sahibi kocası yasa önünde suçlu duruma düşüyor.

2 yıl önce

Gençler ve yeni başlayanlar için: Meral Akşener

Her fırsatta Akşener ile uyum mesajını yineleyen Kılıçdaroğlu bunun farkında mı acaba? İYİ Partililer ve Akşener için CHP’nin HDP ile yakınlığı, PKK’lı isimlerle samimi olmalarının bir önemi olmadığı için onlara bu hatırlatmayı yapmak beyhude olur. Bugün yarın Meral Akşener çıkıp da “Selahattin Demirtaş’ın yüzünde rabbi yessir var” derse en ufak bir şaşkınlık yaşamam. Çünkü Meral Akşener’in koltuk uğruna yapamayacağı hiçbir şey yoktur… Şöyle ki… 1995 yılında Doğru Yol Partisi Kadın Kolları Başkanı iken aynı yıl yapılan genel seçimlerde DYP’den Kocaeli milletvekili olarak ilk kez Meclis’e giren Akşener, o dönemlerde Tansu Çiller’in öğrencisi olduğunu ve ona hayranlık beslediğini defalarca dile getirmişti. Tansu Çiller’in çantasını koruma polislerine vermeyip kendisi taşıyan Akşener, Çiller’e sadakatinin mükafatı olarak 8 Kasım 1996’da İçişleri Bakanlığına atanmış; 7 aylık stajyer bir İçişleri Bakanlığı dönemi yaşamıştır. Sürekli olarak “Ben devleti çok iyi bilirim” dediği tecrübesi de bu zaten… 2000 yılının Şubat ayında Çiller’in Akşener’i kapının önüne koymasıyla Akşener bu defa ANAP Kocaeli Milletvekili Sefer Ekşi ile buluşmuş ve kendisinden ANAP’a kabul edilmesi için Mesut Yılmaz’a referans olmasını istemiştir. Fakat Yılmaz, ‘sicili kirli’ diyerek Akşener’i Anavatan Partisi’ne kabul etmemiştir. Bunun üzerine Akşener rotayı ülkücülükten merkez sağa kırdığı gibi bu defa da muhafazakarlığa kırmış ve 2001 yılında Fazilet Partisi’nden kopan, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül liderliğindeki “Yenilikçi Oluşum”a yaklaşmıştır. Bu süreçte, “Geçmişte ülkücüydüm, şimdi demokratım” diyerek kendi pozisyonunu anlamlı hale getirmeye çalışan Akşener, kısa sürede Tayyip Erdoğan’dan veto yiyerek buradan da kapı dışarı konmuştur. Ülkücü olduğunu Alparslan Türkeş’in ölümünden 4 yıl sonra tekrar hatırlayan Akşener, bu defa da ‘Başbuğum’ dediği Türkeş zamanında önünden geçmediği MHP’nin kapısını çalmış ve Devlet Bahçeli tarafından içeri kabul edilmiştir. Koltuk hırsı yine ağır basan Akşener, ‘yuvam’ dediği MHP’den de kapı dışarı konunca çareyi kendi oturacağı koltuğu kendisi yapmakta bulmuş ve İYİ Parti‘yi kurmuştur. Türkiye’nin en köklü partisi olmakla övünen CHP’nin bir kadının ‘makam-mevki’ hırsından faydalanmak için onu kandırması hiç de hoş bir tutum değil… “Ben Cumhurbaşkanı olacağım” diyerek girdiği seçimde kendi partisinden bile az oy alarak rezil olan Akşener, şimdi de “Ben müstakbel Başbakan’ım” diyor! Geçenlerde bir TV programında Kemal Kılıçdaroğlu alaycı bir gülümseme ile “Benim Başbakan adayım Meral Akşener” deyince almış gazı… Habermotto - Hande Gülbahar

2 yıl önce

Emniyet'ten Meral Akşener'e 'çalışma koşulları' yanıtı

“Sayın Meral Akşener’in dünkü değerlendirmelerine binaen, faydalı ve açıklayıcı olması açısından, yakın geçmişte teşkilatımızın yaşadığı zorlu süreçleri kamuoyuna tekrar hatırlatmak isteriz. 15 Temmuz sonrasında hem güvenlik alanında başarı elde etmek hem de teşkilatımızın çalışma düzenini korumak elbette ki planlı bir  süreç yönetimiydi. Tüm bu süreçleri, buradaki gayret ve çalışmayı siyaset gündeminin konusu yapmak, 15 Temmuz’la karşı karşıya kaldığımız hasarı; etrafımızdaki ateş çemberine rağmen ülkenin huzuru ve asayişi için görev yapan bir teşkilatın başarısını ve fedakârlığını; bu teşkilâtın sadakatini, üniformasının asaletini anlayamamaktır. 15 Temmuz hain darbesini, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve Aziz Milletimizle omuz omuza kahramanca engelleyen, şehitler veren, gazi olan teşkilatımız, sonraki süreçte de içerisindeki FETÖ sızmalarını hızlıca ve titizlikle ayıklamıştır. Darbe girişimi öncesinde 273 bin olan personel sayımız, 34 bin 636 kişinin ihraç edilmesi ile önce 239 bine kadar gerilemiş, soruşturma süresince açığa alınanlarla birlikte 230 binin altına düşmüştür. Personel eksikliğinin, vatandaşımızın huzur ve asayişinin temininde herhangi bir zaafiyete yol açmaması için, yeni personel alımları ve eğitimleriyle giderilinceye kadar, tüm personelimiz, mesai mefhumu gözetmeden yüksek bir fedakârlıkla görev yapmaya devam etmişlerdir. Bu dönemde birçok personelimiz ve Pandemi döneminde de personelimizin bir kısmı, 12/12 çalışma saatleri esasına göre mesaisini büyük bir fedakârlıkla yerine getirirken bununla birlikte, aynı çevrelerin Pandemi sürecinde de sistematik itham ve karalama kampanyalarına maruz kaldığı tüm kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Türkiye’nin o kritik günlerinde Türk Polisi bir taraftan PKK, FETÖ, DHKP/C, DAEŞ gibi terör örgütleri ile mücadele ederken, bir taraftan da uyuşturucu, siber suçlar, organize suçlar, asayiş, trafik gibi tüm görev alanlarındaki mücadelesini başarıyla devam ettirmiş, hemen tüm başlıklarda olumlu trendler yakalamıştır. Tüm bu süreç ilerlerken gerek yeni alımlarla, gerekse Çarşı ve Mahalle Bekçilerimizle, personel eksikliğimiz giderilmiş, niteliği toplum tarafından da kabul edilen hizmetlerimiz milletimizle buluşmuştur.  15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra normalleşmeye başlayan süreçle birlikte 21.02.2020 tarihinde yani 2 yıl önce yayımlanan genelge ile “mesai saatlerinde düzenlemeye gidilmesi ve polis merkezi amirlikleri ile resmi ekiplerde 8/24 ve 12/36 çalışma sistemine geçilmesi” talimatı bakanlığımızca verilmiştir. Sonrasında yapılan çalışmalarda personelimizin % 29’unun 12/24; % 16’sının 12/36 ve 8/24, % 27’sinin 08.00-17.00 (normal mesai), % 27’sinin de operasyonel birimlerin kendi çalışma sistemi doğrultusunda çalıştığı görülmüştür. 12/24 sisteminin moral motivasyonu ve sosyal hayatı olumsuz etkilediği gözlendiği için 30.03.2022 tarihli ‘mesai saatleri’ konulu genelge ile 2020 yılı başında başlayan “mesai saatlerinde değişikliğe gidilmesi” yönündeki çalışmanın hızlandırılması talimatı verilmiştir. Gerek bakanlığımız, gerek genel müdürlüğümüz yazılı ve sözlü talimatlarla periyodik olarak, “polisimizin artık 12/24 çalışmaması, 8/24 veya 12/36 çalışması gerektiğini” defaten bildirmiş, 12/24 çalışma sisteminin kısa zaman içinde tümüyle sonlandırılması hedeflenmiştir. 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan fiili sürecin etkilerinin zamanla giderildiği, tamamen normale geçmek için 2020’den itibaren defaten yazılı ve sözlü olarak, 30 Mart 2022’de de genelge ile çalışma saatleri duyarlılığımızı iletmemize rağmen, “ben söyledim oldu” mantığıyla beyanlarda bulunmak, devlet umuru görmüş bir anlayışla bağdaşmamaktadır.  8 Kasım 1996-30 Haziran 1997 tarihleri arasında 7 ay 22 gün süreyle İçişleri Bakanlığımızı da yapan sayın Meral Akşener’in, polislerimiz ve Emniyet Teşkilatımızla ilgili haksızlık içeren sözlerini; teşkilatımızın çalışma ahengi ve anlayışını bilmesi gereken bir kişi olması nedeniyle teessüfle karşıladığımızı belirtmek isteriz. Üzüntüyle bir not daha vermek isteriz: Uyuşturucu, terörle mücadele ve birçok alanda polislerimiz şehit oldu. Polis uçağımız düştü, kahraman mesai arkadaşlarımız şehit oldu. Tüm bu acılarımızda Sayın Meral Akşener bir kez bile bizi arayıp başsağlığı dileklerini iletmemiştir. Eski İçişleri Bakanı olarak teşkilatımızla kurduğu yegâne irtibatın, defaten yazılı olarak, bir kez de ilgili daire başkanımızla telefonla görüşme talep etmek suretiyle kendi koruma personelinin sayılarının arttırılması hakkında olması da Aziz Milletimizin takdirine havale etmek durumunda olduğumuz bir konudur. 177 yıldır olduğu gibi, milletimizin emrinde ve yanındayız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

2 yıl önce

Meral Akşener'in üstünü çizdiği Yavuz Ağıralioğlu sessizliğini bozdu: Karar bana bildirilmedi

Özellikle HDP'ye yönelik sert eleştirileriyle gündeme gelen Yavuz Ağıralioğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından genel başkan yardımcılığı görevinden alındı. Ağıralioğlu'nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun isteğiyle görevden alındığı öne sürüldü. Ağıralioğlu, tüm bu gelişmelerin ardından ilk kez konuştu. "KARAR BANA BİLDİRİLMEDİ" Medyascope'a konuşan Ağıralioğlu, "Karar bana bildirilmemişti, ben de sizinle birlikte öğrendim" dedi. Kararın ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüşmediklerini de belirten Ağıralioğlu, "Tasarruf genel başkanın. Karardan sonra görüşmedik. Karar genel başkana ait olduğu için genel başkanın konuşması usülen daha uygun olur" ifadelerini kullandı. "KIRGINLIĞIMI KARARIN SEBEBİ BELİRLER" Ağıralioğlu ayrıca Başkanlık Divanı'ndan çıkarılmasının kırgınlığa yol açıp açmadığına ilişkin soruya "Kararın sebebi kırgın olup olmadığımı belirler. Sebebini henüz bilmiyorum dolayısıyla bir şey söyleyemiyorum" diye yanıt verdi. "İSTİFA ETMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM" Yavuz Ağıralioğlu, "sükunetle izleyerek neden böyle bir karar alındığını anlamamız lazım" derken; istifa etmeyi düşünmediğini belirtti. Ağıralioğlu önümüzdeki süreç hakkında ise şunları söyledi: "Bu bir strateji mi, siyasi bir tercih mi, sonuçları üzerinden de okunması gereken bir karar. Daha sonra bir değerlendirme yapacağım. Kamuoyuna yapılması gerekirse onu da yapacağım."

2 yıl önce

Meral Akşener'in eski danışmanından sert tepki: Farklı bir amaçla değişiklik yapıldı

İYİ Parti'deki Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu depreminin yankıları devam ederken Genel Başkan Akşener’in eski danışmanı Vedat Yenerer'den çarpıcı açıklamalar geldi. İYİ Parti Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu, kararların partinin iç meselesi olduğunu, değişikliklerde performans ölçümünü de nazara aldıklarını söyledi. Dervişoğlu, Koray Aydın’ın teşkilat başkanlığından alınmasının dışarıda olduğu kadar parti içinde tartışılmadığını ifade etti. Akşener’in eski danışmanı Vedat Yenerer ise İYİ Parti’de Türk milliyetçilerine darbe vurmaya devam edildiğini söyledi. "FARKLI BİR AMAÇLA DEĞİŞİKLİK YAPTI" Türkiye gazetesinde açıklamalar yapan Yenerer “Partide son kongreden başlayarak sistematik bir değişim var. Bu süreçte Amerikancılar yerinde kaldı, görevini sürdürüyor. Parti, ideolojisinden tamamen saptı. Kimin neyi savunduğu belli değil. Genel Başkan Yardımcılarına baktım; birkaç Türk milliyetçisi var o kadar. Bir partinin merkezindeki genel başkan yardımcıları aynı ideolojide değilse o parti serseri mayına dönmüş demektir. Genel Başkan, partiyi liyakatsizlerden temizlemek yerine farklı bir amaçla değişiklik yaptı. Koray Aydın’ın teşkilat başkanlığından alınması çok manidar. HDP’ye tavır gösterenlerin başında Yavuz Ağıralioğlu geliyordu. Partideki Türk milliyetçilerinin son derece rahatsız olduğunu biliyorum” diye konuştu. Yenerer, İYİ Parti’yi iş birliği yaptığı Millet İttifakı’nın yanında, Millet İttifakını da HDP ile yan yana konumlandırdığını kaydetti.

2 yıl önce

Meral Akşener: Bizim HDP ile iş birliğimiz yok

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, esnaf ziyaretleri kapsamında ilk olarak Kırşehir'in Akpınar ilçesinde geldi. Akşener, gezdiği iş yerlerinde esnaf ile sohbet etti. Emekli şoför olduğu öğrenilen Mehmet İnce, ziyareti sırasında Akşener'e, HDP ile iş birliği yapmamalarını istediğini söyledi. Bunun üzerine Akşener, "Bizim HDP ile iş birliğimiz yok. Televizyonlarda benim için o kadar çok şey söyleniyor ki her söylenene inanmayın. Herkesin içinde söylüyorum. Bizim HDP ile iş birliğimiz yok" dedi. Meral Akşener, Akpınar'daki ziyaretinin ardından Boztepe ilçesine hareket etti.

2 yıl önce

Meral Akşener bunu da sindirecek! CHP’li Sezgin Tanrıkulu’dan Ermeni provokasyonu

TBMM’ye skandal bir teklifte bulunan HDP’li Garo Paylan’a tepkiler sürerken, bu sefer CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu provokasyona yeltendi. Tanrıkulu, 24 Nisan 1915 olaylarıyla ilgili olarak sosyal medyadan bir paylaşım yaptı. Tanrıkulu, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: “107 yıl önce 24 Nisan 1915’te yüzlerce Ermeni aydını İstanbul’da gözaltına alınıp, Çankırı, Ayaş, Ankara’ya sürüldü ve zorla kaybedildi. Kötülüğün miladı ile olan bu tarihle yüzleşmeden gerçek adalet sağlanamaz.” https://twitter.com/mstanrikulu/status/1518146805007069184?s=21&t=GVoQKGtnzw-6tEFUIIqgVg SOSYAL MEDYADA BÜYÜK TEPKİ Tanrıkulu’nun bu tahrik ve provokasyonu sonrasında sosyal medyadan tepki gösterenler de oldu. Sevim isimli sosyal medya kullanıcısı Tanrıkulu’na tepki göstererek, “Ermeniler Kürtleri katletti Sezgin Bey. Ve siz bunu gayet iyi biliyorsunuz. Katlettikleri içindir ki, Osmanlı Hükûmeti 1915’te Tehcir (zorunlu göç) yasasını çıkarmaya mecbur oldu. Bu yasa çıkmasa, belki siz de şu ân yaşamıyor olacaktınız.. El insaf Sezgin Bey, el insaf!” dedi. “AMA CHP BUNA SES ÇIKARMIYOR” Murat S. isimli sosyal medya kullanıcısı ise şöyle tepki gösterdi: “Bu şey değil mi ya Atatürk’ün partisi olduğunu iddia eden CHP’nin milletvekili? Her partide böyle çürükler olabilir ama CHP buna ses çıkarmıyor.” “İNANMIYORSANIZ BU İDDİANIZA DESTEK VEREN PARTİLER VAR. ONLARA GEÇİN” Teoman Kızıltaş isimli sosyal medya kullanıcısı ise Tanrıkulu’nun paylaşımına şöyle yorumda bulundu: “İnsan hakları savunucudur, hoşgörü göster diyorsun tutulacak dalın yok Sezgin Tanrıkulu. CHP’ye gönül vermiş insanları zor durumda bırakmak konusunda üstüne yok. Atatürk bu konuyu net bir şekilde ifade etmiştir. İnanmıyorsanız bu iddianıza destek veren partiler var. Onlara geçin.” “32 SENEDİR OY VERDİĞİM VE KUTSAL SAYDIĞIM CHP VEKİLİM BUNU SÖYLEYEMEZ! ŞİDDETLE KINIYORUM!” İbrahim Dönmez isimli sosyal medya kullanıcısı ise “Hem Osmanlı hem Cumhuriyet tarihinde açıkça yazılıdır. Meclis arşivleri ve Ulu Önder Atatürk’ün hatıralarında sabittir. Neyin yüzleşmesi Sayın Vekilim! Ben 32 senedir oy verdiğim ve kutsal saydığım CHP Vekilim bunu söyleyemez! Şiddetle kınıyorum!” dedi. “ATATÜRK’ÜN PARTİSİNİ İŞGAL EDEN İŞTE BUNLAR. YAZIKLAR OLSUN!” Memleket Partili olduğunu Twitter’a yazan Serhat Işık isimli sosyal medya kullanıcısı ise “Atatürk’ün partisini işgal eden işte bunlar? Yazıklar olsun, hala tepki göstermeyen, kendini vatansever, Atatürkçü görenlere de yazıklar olsun” ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 50 51